GEBELİK ÖNCESİ DÖNEM VE BESLENME
Sağlıklı beslenme; doğum öncesinden başlayarak yaşamın her evresinde bireylerin fiziksel, zihinsel, sosyal yeteneklerini etkilemekte olup, toplumun ekonomik ve sosyal gelişmesini sağlayan temel koşulların en önemlilerinden birisidir.
Anne adaylarının gebe kaldıklarını anladıkları andan itibaren ilk doğum öncesi kontrollerine gelinceye kadar geçen süre son derece önemlidir. Bu süre ülkemizde yaklaşık olarak kentsel alanda 2 ay, kırsal alanda 3 aydır. Bu sürede fetus, organ oluşumu sürecinin büyük kısmını tamamlamaktadır. Bu nedenle, gebelikten önce riskler doğru bir şekilde saptanmazsa sakatlıkların ve farklı etkilerin önlenmesi için geç kalınmakta, müdahale fırsatları kaçırılmaktadır. Gebelik öncesinde müdahale edildiği takdirde (gebelik sürecindeki müdahalelere kıyasla) kronik hastalıkların, kötü alışkanlıkların ve enfeksiyonların yarattığı olumsuzluklar daha büyük oranda azalmaktadır.
Böylelikle dışardan alınan destek anne adaylarının gebelik döneminde artan vitamin, mineral ve protein ihtiyaçlarını karşılamak için vücut depolarının dolu olmasını sağlar ve bebeğin sağlıklı gelişimini destekler.
Referanslar:
- Baysoy NG, Özkan S. Gazi Med J 2012; 23: 77-90
GEBELİK
Her yapılan yeni bilimsel çalışma, daha iyi fetal gelişim ve bireyin yaşamının ilk yıllarında sağlıklı bir büyümenin sağlanmasının, bireyin hayatının ilerleyen dönemlerinde de sağlıklı bir yaşam sürmesini birçok açıdan kalıcı olarak etkilediğine yönelik kanıtları artırmaktadır.
WHO’nun 2006 tarihli “Optimal fetal gelişimin teşviki” raporuna göre:
Fetal gelişimi optimize etme ihtiyacına odaklanmak dikkat edilmesi gereken bir alan olarak öne çıkmaktadır. Bu kapsamda özenle ve dikkatle yönetilmesi gereken hususlar şunlardır:
– Gebelik öncesi ve gebelik sırasında annenin sağlığı
– Gebeliğin süresi
– Yeni doğanın gebelik yaşına göre boyutu
– Fetal gelişimin bozulup bozulmadığı ve bebeğin sağlıklı bir şekilde gelişimi için beslenme, fiziksel ve duygusal olarak doğru bir ortamda büyüyüp büyümediği
SAĞLIKLI FETAL GELİŞİMİN FAYDALARI
1. Daha iyi eğitim performansı ve başarısı,
2. Ergenlik döneminde sağlık , özellikle kız çocuklarında,
3. Yetişkinlikte daha sağlıklı bir yaşam,
4. Fiziksel çalışma için daha yüksek kapasite,
5. Daha iyi öğrenme becerileri,
6. Daha fazla verimlilik ve ekonomik fayda,
7. Sağlık sistemi üzerinde daha düşük bulaşıcı hastalık yükü,
8. Sağlık sistemi üzerinde daha düşük obezite ve bulaşıcı olmayan hastalık (Tip 2 diyabet, hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar gibi) yükü.
Fetüsün veya bebeğin yetersiz gelişiminin yaşam boyu etkileri olabileceğine dair kanıtlar artmaktadır.
Doğum anı, doğum şekli ve yaşamın ilk aylarındaki beslenme; floranın genel yapısında, özellikle de bağırsak mikrobiyotasında belirleyici olmaktadır.
Yetersiz gelişim ile ilgili faktörler ve nedenler, genetik faktörlerden, maternal(anneye ait) faktörlere, beslenme faktörlerine, kötü alışkanlıklara veya hastalıklara ve çevresel faktörlere kadar uzanır.
Günümüzde, normal gelişimdeki değişikliklerin tek bir nedenden çok, birkaç faktörün etkileşiminden kaynaklandığını düşünme eğilimi bulunmaktadır.
OPTİMAL GELİŞİM ancak ve ancak, normal gelişimi etkileyebilecek tüm faktörlerin en geniş şekilde kontrol edilmesiyle mümkün olabilir.
Amacı hastalığın ortaya çıkmasını önlemek olan birincil korunma, gebelik öncesi konsültasyonda gerçekleştirilmektedir. Koruyucu Hekimliğin özü budur.
Referanslar:
- WHO, Optimal Fetal Gelişimin Teşviki Raporu, 2006
Gebelikte Beslenme
Gebelikte beslenme, anne ve fetüs sağlığı üzerinde oldukça önemli etkiye sahip faktörlerden biridir.
Yeterli miktarda alınan temel besin kaynağı aşağıdakilerin önlenmesine yardımcı olabilir:
1. Kürtaj, erken doğum ve düşük kilo sorunları
2. Nöral tüp kapanma kusurları gibi gelişim bozuklukları ve normal nöronal ve fiziksel gelişimdeki değişiklikler
3. Anemik durumlar
Bu nedenle, gebelik sırasında dengeli beslenmenin amacı; fetüsün ve plasentanın normal gelişimi için gerekli besinleri ve enerjiyi sağlamak, annenin gebelik sürecindeki besin ihtiyaçlarını karşılamak ve anneyle bebeğin emzirme sürecinde en doğru şekilde beslenmiş olduğundan emin olmaktır.
Referanslar:
- S. Williamson. Briefing paper, Nutrition in pregnancy. British Nutrition Foundation Nutrition Bulletin, 2006; 31, 28–59
- Position of the Academy of Nutrition and Dietetics: Nutrition and Lifestyle for a Healthy Pregnancy Outcome. J Acad Nutr Diet. 2014;114:1099-1103
EMZİRME
Emzirme döneminde annenin beslenmesi; anne sütünün içeriğinin zenginleşmesini sağlayıp, bebeğin gelecekteki sağlığını önemli ölçüde etkileyecektir.
Gebelik süresince özen gösterilen beslenme alışkanlığına emzirme döneminde de devam edilmelidir.
Değişik besin gruplarından beslenmeye ve öğün aralarında sağlıklı atıştırmalar yapılmaya özen gösterilmelidir.
Emzirme döneminde sağlıklı beslenme aşağıdaki nedenlerden dolayı önemlidir:
- Emzirme döneminde annenin beslenme ihtiyacı artar ve yeterli-dengeli beslenemeyen annelerde vitamin ve mineral eksikliği gözlenebilir.
- Emzirme döneminde, artan ihtiyaca uygun beslenildiğinde, anne sütündeki vitamin ve mineral miktarı artar (içeriği zenginleşir) ve böylece bebeğin gelişimi ideal olur.
Emziren anneler, dönem dönem sütlerinin bebeklerine yeterli olmadığı konusunda endişelenirler. Ancak anne sütünün miktarı kadar besleyiciliği (kalitesi) de bebeğin ideal gelişimi için önemlidir. Bebek ve anne sağlığı için yeterli, çeşitli ve dengeli beslenilmelidir.
Avrupa Birliği, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve UNICEF Deklarasyonu:
- Anne sütü; bebekler için en iyi ve en doğal besindir.
- Anne sütü zamanında doğan tüm sağlıklı bebeklerin ihtiyaçlarını 6 ay tek başına karşılayabilir.
- Bebeğin bağışıklığını güçlendirmek için 2 yaşına kadar temel besin anne sütüdür.
Yeterli anne sütünün bebeğe sundukları:
- Bebeğin hem vücut hem de ruh sağlığı için en uygun besindir
- Her zaman taze, temiz ve bebek için uygun ısıda bulunur ve sindirimi en kolay besindir
- Her annenin sütü kendi bebeğine en uygun yapıya sahiptir
- Bebeğin büyüme ve gelişimine katkı sağlar
- Bebeğin ilk 6 ayında ihtiyacı olacak her türlü besin değerini içermektedir
- Bebeğin obezite riskini azaltmaktadır
- Annenin ilk gelen sütü bebeğin ilk aşısı niteliğindedir
- Bebeğin enfeksiyonlara karşı korunmasına yardımcı olur
- İshale yol açabilecek mikroorganizmaları oluşmadan engeller
- Anne sütü sayesinde bebeklerde daha az kansızlık görülmektedir
- Alerjik hastalıklar, astım, diyabet, kanser gibi yetişkinlik dönemlerinde gelişebilecek hastalıkların olasılığını azaltmaktadır
- İçerdiği A vitamini sayesinde göz hastalıklarına karşı koruma sağlar
- Pişik, karın ağrısı ve kabızlık oranı daha düşüktür
- Ani bebek ölüm riskini azaltır
- Bebek için doğal bir sakinleştirici niteliğindedir
- Anne sütü bebeklerin daha az ağlamasına ve daha iyi uyumasına yardımcı olur
- Emzirme esnasında kurulan fiziksel temas ve yakın ilişki anne ile bebek arasında duygusal bağın gelişimine katkı sağlar
- Bebeğin zekâ gelişimine destek olur
Emzirme döneminin bir kadının hayatında gebelikten bile daha fazla enerji tükettiği bir dönem olduğu açıkça ortaya konmuştur.
Emziren kadının, enerji ve beslenme ihtiyaçları belirgin bir şekilde artmaktadır. Bu dönemde hiçbir durumda aşırı düşük kalorili diyete (yani günde 1800 kaloriden az) başlanmamalıdır, çünkü beslenme ihtiyacı bu dönemde çok yüksektir.
EMZİRME İLE İLGİLİ BİLİMSEL GERÇEKLER
1. Tüm diğer sütlerden besinsel olarak üstündür.
2. Bakteriyolojik olarak güvenli ve her zaman tazedir.
3. Bebek için en az alerjik besindir.
4. Çocuğun gelişimine katkı sağlar.
5. Anne ve çocuk arasındaki yakınlaşmayı kolaylaştırır.
Buna rağmen, bazı durumlarda emzirme ile mama ile besleme arasında ikilem vardır, bu nedenle emzirmenin her zaman en çok tavsiye edilen seçenek olduğunun belirtilmesinin nedenlerini anlamak ve bilmek gerekir.
AVANTAJLARI:
BESLENME
Anne sütü, annede optimum koşullar altında, bileşimi yeni doğanın beslenme ihtiyaçlarına tam olarak uyan tek süttür.
SİNDİRİM
- Sindirimi diğer sütlere göre daha kolaydır.
- Sıcaklık her zaman doğrudur.
SAVUNMA VE BAĞIŞIKLIK
Sindirim sistemi her zaman enfeksiyonlar için olası bir giriş noktasıdır.
Anne sütü, bağırsak florasının temel savunmasının gelişimini desteklemek için bir büyüme faktörü sağlar.
PSİKOLOJİK
Anne ve çocuk arasında kurulan fiziksel temas ve yakın ilişki, her ikisinin de duygusal bağlarını güçlendirir, güven ve koruma duygusu sağlayan özel bir bağ geliştirir.
ANNE
Emzirme, dokuların yenilenmesine, rahmin orijinal boyutuna dönmesi ve “doğum sonrası depresyon” şiddetinin ve süresinin azalmasına yardımcı olur.
EKONOMİK
Ek masraf olmadan, en ekonomik beslenme çözümüdür.
Referanslar:
- Avrupa Birliği, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve UNICEF Deklarasyonu
- WHO/UNICEF, (1990), Innocenti Declaration on the Protection, Promotion and Support of Breastfeeding, Geneva.
- Promotion of Breastfeeding in Europe, (2003), EU Project Protection, Promotion and Support of Breastfeeding in Europe; https://ec.europa.eu/health/ph_projects/2002/promotion/fp_promotion_2002_a1_18_en.pdf
- Samur G. Anne Sütü, Şubat 2008